Çanakkale Savaşı'nı, orada verilen binlerce şehidi, yazılan yüzlerce kahramanlık hikayesini duymayan yoktur sanırım.
Her yıl "Çanakkale Geçilmez" diye başlayan yüzlerce proğram, tören, belgesel, panel, konferans....
Ben olayın tamamen farklı bir boyutuna dikkat çekmek istiyorum. Biraz gerilere gidelim.
1529 Yılına Viyana Kuşatmasına...
Osmanlı'nın Viyana kuşatmasının anıları 487 yıl sonra bile Viyana sokaklarında yaşatılıyor.
Viyana'da bir meydanın adı Çerkes Dayı Meydanı ve bir heykel var, küçük sembolik ama değerli ve anlamlı bir heykel, Çerkes Dayı heykeli.

Hikayesine gelince...
Osmanlı Ordusu 27 Eylül ile 16 Ekim 1529 günleri arasında Viyana'yı kuşattı. Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki kuşatmada Avusturya Arşidüklüğünün başkenti Viyana alınamadı ve ordu İstanbul'a döndü.
Ancak bu kuşatmadan geriye ünlü bir öykü kaldı. Gerçekliğinden şüphe duyulmayan bu öyküye göre bir Osmanlı askeri olan Çerkes Dayı, Viyana kapılarından birinde topların açtığı delikten atıyla, elinde yalın kılıç içeri daldı. Ancak arkasında kimsenin olmadığını anladığında artık yara yara ilerlediği Avusturya askerlerinin ortasında kalmıştı. Çerkes Dayı buna rağmen savaşmaktan vazgeçmedi ve öldürülene dek kılıcını kullandı.
Avusturya Arşidükü bu kahramanlık hikayesini öğrendiğinde, bu Osmanlı Yeniçerisi Çerkes Dayı'nın atını ve kendisini mumyalatır ve şehit düştüğü meydan diktirir. Zamanla yıpranan mumyanın yerine bir binanın köşesine küçük bir heykel yapılıp dikilir. Halen, düşmanında olsa mert ve kahramana saygı olarak 487 yıldır o heykel orada. Viyana'da yaşayan herkes bu kahraman Osmanlı Yeniçerisi Çerkes Dayı'nın hikayesini ve Çerkes Dayı Meydanını bilir.
.............
Ama Avusturyalıların 487 yıldır düşmanın kahramanına gösterdiği saygıyı, biz kahraman dostumuza göstermiyoruz.
Olağanüstü kahramanlık hikayelerinin yaşandığı, 250.000 şehit ve zaiyatla düşmanlarımıza dahi "Çanakkale Geçilmez" dedirttiğimiz Çanakkale Savaşının Baş komutanı Otto Liman Von Sanders adına en küçük anıt, bir konferans, panel yapıldığını duydunuz mu ?
Çanakkale'yi savunma görevi Osmanlı'nın 5. Ordusuna verilmişti.
En şiddetli çatışmaların yaşandığı ve başarıların elde edildiği dönemde Çanakkale Cephesinde Baş komutan General Otto Liman Von Sanders Paşa'dır. ( Mart 1915 – 24 Şubat 1918)
Sanders Paşa, Yahudi asıllı bir Alman askeri iken, olağanüstü kahramanlık hikayelerine sahne olan Çanakkale Savaşındaki başarıları nedeniyle Osmanlı Ordusu'nda Mareşal rütbesine terfi ettirildi.
Fakat ne gariptir, bu adamın ismi, Çanakkale Savaşı yıl dönümlerinde bile anılmaz, bir köşede bir anıtı, heykeli yoktur.
Viyana, 487 yıldır, düşman Osmanlı Yeniçerisinin adı ve anıtını yaşatırken, biz dost ve müttefik baş komutanımız bir yahudinin adını anmıyoruz, saklıyoruz, küçültüyoruz, mümkün olsa tarihten de sileceğiz.
Binlerce kilometre öteden gelip, bu toprakları gelip işgal etmeye çalışan Anzaklara gösterdiğimiz ilgiyi, dostumuz ve komutanımızdan esirgiyoruz.
Otto Liman Von Sanders Paşayı anmak, anıtını dikmek, bizi küçültür mü?
Biz bu kadar vefasız ve kadir kıymet bilmez bir millet miyiz?
Veya Limon Paşayı anmak, Çanakkale Zaferinin görkemini mi azaltır, bu zaferin Almanların hanesine yazılmasını mı sağlar? Avusturyalılar bir düşmanın anıtını dikerken biz bir dostu tarihten silmeye çalışıyoruz.
Oğuz Berk
6 Kasım 2016-Kayseri