• 27 Nisan 2024, 22:07

    EMANET GENERAL, GÖNÜLLÜ PAŞA…
    Bazı hayat hikâyeleri varki inanmak mümkün değil, bazı adamlar var ki anlamak mümkün değil.
    Rus ordusunda generalliğe kadar yükselen, cephede İmam Şamil’in has adamlarından kardeşi Hasbulat Bey’le karşı karşıya gelen, Osmanlı’ya hicret eden, Tokat’ın Batmantaş köyüne yerleşen bir vatansever.

    Gözü arkada kalmıştı, Kafkasya’nın her yanına savrulmuş kardeşlerinin intikamını almak için Osmanlı Ordusuna katıldı, 1877-78 Osmanlı Rus Savaşında Ahmet Muhtar Paşa emrinde Kafkasya cephesine gitti. En sonunda İmam Şamil’in yanında savaşan ve sürgünden sonra Erzurum’a yerleşip orada ölen kardeşi ile Erzurum Narmanlı Camii avlusundaki kabristanda buluştular.
    Ama Ruslar mezarlarına bile tahammül edemediler 26 sene sonra Erzurum işgalinde Narmanlı Camisi avlusundaki mezarlarını kırdılar, üzerlerini toprakla örtüp mezarlarını bile kaybettiler.
    ………..
    Ruslar, Kafkasya’da işgal ettikleri bölgelerdeki ileri gelen ailelerin çocuklarını “emanet” adı altında, eğitim vermek üzere rehin alırlar, 10-12 yaşlarındaki çocukları askere alır, sonrada Kafkasya’da cephenin ön saflarına sürerlerdi. Emanet çocuklar bir yandan Rusya’ya sonuna kadar bağlı yetiştirilirken, bir yandan da ailelerine karşı koz olarak kullanılırdı.
    Oset bir ailenin 5 çocuğundan biri olarak 1818 yılında doğan Musa, 12 yaşına kadar Kafkasya’nın dağlarında geçirdiği hayatının “Emanet” olarak artık nasıl bir seyir izleyeceğini kestiremiyordu.
    İşte o tarihten sonra Musa “Emanet” olarak Petersburg’a bir askeri okula gönderilmişti. 1836’da süvari asteğmeni rütbesiyle mezun olduktan sonra 1841’de yüzbaşılığa terfi etti. 1848’de Kafkasya Genel Valisi Mihail Vorontsov’un verdiği özel bir görev ile İmam Şamil’le barış görüşmeleri yürüttü, fakat olumlu bir sonuç alamadı. 1852'ye kadar binbaşı rütbesi ile Varşova’da Kafkas Süvari Dağlı Taburu’na komuta etti. Güney Kafkasya’da yarbay rütbesi ile Osmanlılara karşı harekâtlara katıldı.
    Kaderin acı tecellisi kendisi Rus Ordusu saflarında savaşırken, kardeşi ise İmam Şamil’in en önemli yardımcılarından kardeşi Hasbulat Bey’di. Kırım savaşı sonunda albaylığa, 1860’ta ise tuğgeneralliğe terfi etti. 1857’de Askeri-Oset, 1859’da da Askeri-Çeçen Okrugu’nun (idari birim - bölge) başkanlığına atandı.
    Çeçenistan’daki görevi “Çeçenlere Özerklik verilmesi” koşuluyla kabul eden Kunduk Paşa, Rusların sözünü tutmaması üzerine Çeçenler üzerine yapılacak askeri bir harekatın, yeni bir soykırım olacağını bildiğinden 1865 yılında Rus ordusundan istifa etti. Ailesi ile birlikte 5.000 Çeçen ve Oset aileyi alarak Rusların izni ve Osmanlı’nın da kabul etmesiyle Gümrü, Kars, Erzurum üzerinden Anadolu’ya getirdi. Diyarbakır, Halep ve Sivas illerinde (Pınarbaşı, Şarkışla, Münbic, Felluce, Kızıltepe) bölgelerine yerleştirdi.
    Kendisi de Tokat Batmantaş köyüne yerleşti.
    1867 Mart'ında padişah iradesiyle 4. Ordu’ya Albay olarak atandı. 1877-78 Osmanlı Rus Savaşında Kafkasya Cephesinde savaşan birçok başarı elde eden Musa Kunduk’u, kader Erzurum’a getirdi.
    Eylül 1878’de Erzurum Vilayeti askeri komutanı olarak, paşalığa terfi eden Musa Kunduk Paşa için, Erzurum’un çok özel bir yeri vardı.
    1880’de 62 yaşında askeri hayatını bitiren ve inzivaya çekilen Kunduk Paşa, 1889’da vefat etti ve İmam Şamil’in yardımcılarından kardeşi Hasbulat Bey’in yanına, Erzurum’da Narmanlı Camii avlusundaki kabristana defnedildi.
    Ruslar kendi yetiştirdikleri, generalliğe kadar yükselttikleri “Emanet” aldıkları Musa Kunduk Paşa’yı, kardeşi Hasbulat Kunduk’u hiç bir zaman unutmadılar, Osmanlı saflarına geçip kendilerine karşı savaşmasını affetmediler. Musa Paşa ve kardeşi Hasbulat Bey’den vefatlarından 26 sene sonra intikam aldılar. 1915 yılında Rusların, Erzurum işgalinde ilk yaptıkları iş Kunduk kardeşlerin mezarlarının üzerini toprakla örtüp yok etmek oldu.
    Kunduk kardeşlerin mezarı 100 yıl sonra 2015 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tespit edilip yeniden ortaya çıkartıldı.
    ……
    İşte Musa Kunduk Paşa’nın bu fırtınalı hayatının içinde, Kafkasya’dan ayrılırken henüz bir yaşında iken yanında getirdiği evladı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Dış İşleri Bakanı Bekir Sami Kunduk Bey’dir.
    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu A Takımı içinde Mustafa Kemal ile birlikte yer alan Bekir Sami Kunduk, hani “devrim önce kendi çocuklarını yer” derler ya, işte öyle harcanmış biri.
    Vatan hainliği ile suçlanan Bekir Sami Kunduk’un hayatı ise bir başka yazının konusu...
    Ne gariptir ki, bunların isimlerini hiç bir caddede, sokakta, parkta, anıtta göremezsiniz.
    Musa Kunduk Paşa'ya, Hasbulat Kunduk Bey’e ve Bekir Sami Kunduk Bey’e, Allahtan rahmet diliyorum.
    Allah mekânlarını cennet eylesin.
    Oğuz Berk
    Uluslararası Kafkas Derneği
    Gen. Başkanı
    26.04.2019 Kayseri

  • WhatsApp