• 30 Kasım 2024, 01:19

    Şimdi gençlerin pek tanımadığı 3 adamdan bahsedeyim:
    Prof. Dr. Necmettin Erbakan, İhsan Sabri Çağlayangil, Jimmy Carter...

    Çağlayangil ve Erbakan hakkında çok bilinmeyen iki bilgi aktararak başlayalım. Çağlayangil, Manyas'lı bir Çerkes'di, Erbakan Hoca ise anne tarafından Çerkes'di ve iyi derecede Çerkesce konuşurdu. Bu bilgiyi de Erbakan dönemi devlet bakanı Sabri Tekir beyden Ankara'daki bir sohbetimizde dinlemiştim: "Erbakan hoca ile baş başa kaldığımızda çok Çerkesce sohbet ettik" diye aktarmıştı.
    İhsan Sabri Çağlayangil, 1965-71 ve 1975-77 yıllarında dış işleri bakanlığı, 1980'de senato başkanı olarak vekaleten 6 ay cumhurbaşkanlığı yapmıştı.
    1974'te Türkiye Kıbrıs Barış Harekatını yapınca, 1975'te ABD, Türkiye'ye ambargo başlatmıştı. O günlerde ABD ambargosu Türkiye'yi bir hayli sıkıntıya sokmuş, Türk Dış İşleri Bakanı Çağlayangil, ABD'ye gitmişti.
    39. Hükümette Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı ve koalisyon ortağı Necmettin Erbakan idi.
    ABD'de ambargonun kaldırılması için, görüşmeler yapmak isteyen Çağlayangil'in yüzüne bakan olmaz. Zamanın ABD Başkanı Carter'dan randevu almak mümkün olmaz, 20 gün beklemenin sonunda 10 dakika randevu verilir.
    Bundan sonraki gelişmeleri İhsan Sabri Çağlayangil anılarında şöyle aktarıyor.
    ........
    Odasından içeri girdiğimde Carter, odasında elleri arkasında, ayakta ve camdan dışarı bakıyordu, selam verdim. Dönüp bakmladı bile anlaşılan azarlanacaktım. Bana yüzünü bile dönmedi ve ben cesaretimi toplayarak daha önce ezberlediğim kısa metni konuşmaya başladım. ‘Sayın Carter malumunuz uyguladığınız ambargo ekonomik olarak bizleri son derece zor durumda bıraktı. Bunun kaldırılmasını istirham ediyoruz. Falan filan…’
    Carter hiç oralı değil ve ben son derece tedirginim o sırada Carter’ın masasının üzerinde duran 10 kadar telefonun kırmızı renkli olanı çaldı. Telefonun kırmızı renkli olması önemli bir hat olduğunu düşündürdü.
    Carter telefonu aldı, ahizeyi kulağına götürdü birkaç saniye sonra yüzünde hayret ve endişe ifadesi belirdi. Telefonu kapadı ve bana doğru dönerek ‘Sayın Çağlayangil, böyle önemli bir konu ayak üstü konuşulmaz. İsterseniz bunu akşam yemeğinde görüşelim’ dedi ve zoraki gülümsedi.

    Ben hemen anladım ki, bizim lehimize ve bunların aleyhinde bir durum gelişmişti.Dedim ki, ‘Ne oldu Sayın Carter, demin hiç pas vermiyordun, beni adam yerine bile koymuyordun şimdi de akşam yemeğine davet ediyorsun’
    Carter dedi ki, ‘Sizin geçimsiz ortağınız Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve arkadaşları Bakanlar Kuruluna baskı yaparak ABD’nin Türkiye’deki tüm üslerine el koydular.’
    Bir anda kendimi Carter’dan üstün gördüm. O ezik halimden hiçbir iz kalmamıştı. Göğsüm kabarmıştı.
    İlk kez Erbakan sayesinde Bakanlık zevki tattım.
    ............
    Silah ambargosu adımına karşılık olarak Türkiye, (İncirlik hariç) ABD üsleriyle ilgili ikili anlaşmaların uygulanmasını 25 Temmuz 1975 tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesiyle tek taraflı olarak durdurdu. Bu kararla “Türkiye’deki sayıları 21’i bulan bütün ABD üs ve tesislerini” kapatıldı. Ancak İncirlik Üssü’nün NATO görevlerinde kullanılmasına herhangi bir kısıtlama getirilmedi.
    30.11.2024 -  ANKARA

  • WhatsApp