• 30 Nisan 2024, 01:03

    İmam Şamil diyor ki: "Bir adamı vatanından atabilirsin ama, onun kalbinden vatanını asla"
    Beşiktaş Spor Kulübü’nün kurucularının babası Osman Ferit Paşa’nın çocuklarına son sözleri “Yüzümü Kafkasya’ya çevirin” olmuştu ya hani, işte tamda öyle bir hayat yaşadı Met Yusuf İzzet Paşa.
    Gözü, gönlü, ruhu hep Kafkasya’da, bedeni Anadolu’da kaldı.
    Aslında Kafkasya’da doğmamıştı, o toprakları da görmemiş, anıları da yoktu. Ama sevda, o toprak kokusu hep çekti onu. Şevkar İbrahim’in oğlu Yusuf İzzet, Büyük Çerkes sürgününde Balkanlara sürgün edilen Şapsığ bir ailenin evladı olarak Bulgaristan, Burgaz’ın Salihler ( Smocheva) köyünde 1876’da doğmuştu. 1877-78 Osmanlı Rus savaşından sonra tekrar bir sürgün yaşamış daha iki yaşındayken ailesi Yozgat’a yerleşmişti.
    46 yıllık yaşamında ne ata vatanını unuttu, nede orası için gayret sarf etmekten bir dakika geri durdu. Asker, milletvekili, tarihçi, yazar, araştırmacı olarak çok kısa ömründe, milletine hizmet etmekten bir dakika geri durmadı. Mevki makam sahibi olup, milletine sırtını dönenlerden hiç olmadı.
    Babası Şevkar'ı (İbrahim) küçük yaşta kaybeden Yusuf İzzet, yetim olması nedeniyle ilk ve orta öğrenimini Darüşşafaka'da tamamladıktan sonra 29 Nisan 1894'de Harb Okuluna girdi. 18 Ağustos 1896'da süvari teğmen rütbesi ile Harb Okulunu, 18 Ocak 1900'de kurmay yüzbaşı rütbesi ile Harp Akademisini bitirdi.
    Muharebelerde gösterdiği olağanüstü yararlılık nedeni ile 30 Haziran 1915'te Mirliva (Tuğgeneral - Paşa) oldu.
    Yusuf İzzet Paşa, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kafkas cephesinde 10. Kolordu Komutanı, 1. Kafkas Kolordusu Komutanı ve 14. Kolordu Komutanı olarak Ruslara karşı savaştı. 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin kurulması ve Osmanlı Devleti'nin bu devleti tanıması sonucu, her iki devlet arasında, 8 Haziran 1918’de imzalanan dostluk ve yardım anlaşması uyarınca oluşturulan “Kuzey Kafkas Ordusu”nun Başkomutanlığına getirilerek Kafkasya’ya gönderildi. Yarbay İsmail Hakkı Berkuk, Yarbay Süleyman İzzet Tsey, Albay Akif Erdemgil… Kuzey Kafkasya kökenli subayların da görev aldığı bu ordu ile Kuzey Kafkasya’nın Dağıstan bölgesini ele geçirerek Kafkasyalı kardeşleriyle birlikte ata yurdunu işgalci güçlerden temizleme ve yeni devleti güçlendirme çalışmalarında görev aldı. Osmanlı devletinin Kuzey Kafkasya Hükümeti nezdindeki Askeri ve Siyasi Temsilcisi oldu. Mondros Mütarekesi sonucu Osmanlı ordusunun silah bırakmasından sonra ata yurdunda kalmaya karar vererek, Hükümetinde izniyle birçok Kafkas kökenli Osmanlı subayı ve askeriyle birlikte Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti ordusuna katıldı ve Başkomutanlığa getirildi. Fakat kısa bir süre sonra İtilaf devletlerinin baskısı sonucu Osmanlı Hükümeti’nden gelen bir emirle Kuzey Kafkasya’dan ayrılmak zorunda bırakıldı (Kasım 1918).
    İstanbul’a döndükten sonra 1919’da yeniden 14. Kolordunun başına getirilerek Anadolu’ya geçti. İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Milli kuvvetlerin örgütlenmesine çalıştı. Yunan işgaline karşı vurulan ilk darbelerden biri olan Bergama baskınını gerçekleştirdi. Yunan ordusunun işgaline karşı bölgesinde Kuvayı Milliye’nin örgütlenmesinde katkı sağladı. Daha sonra Bolu milletvekili olarak TBMM’nin ilk dönem toplantılarına katıldı. Yunan saldırısının genişlemesi üzerine yeniden orduya katılarak Batı cephesinde önce İhtiyat Grubunun, sonra ileri hatlardaki 3. Grubun Komutanlığına getirildi (5 Ağustos-13 Eylül 1921). Türkiye’nin kaderini belirleyen Sakarya savaşlarında cephede bilfiil savaşan tek generaldi.
    4 Kasım 1908'de Kuzey Kafkasyalı sürgünler tarafından İstanbul’da kurulan “Çerkes İttihad ve Teavun Cemiyeti”nin kurucusu olması dışında, bu cemiyetin bir kolu olarak kurulan "Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti"nin kurulmasında ve "Çerkes Numune Mektebi"nin yaşatılmasında büyük emek vermiştir. “Çerkes İttihad ve Teavün Cemiyeti” tarafından oluşturulan alfabe komisyonunun başkanlığı ve tarih komisyonu üyeliği yaptı. Kafkasya İstiklal Komitesi, Türkiye’de Kuzey Kafkasya Siyasi Göçmenleri Komitesi, Kafkas İttihad Cemiyeti, Şimali Kafkas Cemiyeti gibi kültürel-siyasi örgütlerin çalışmalarında da aktif olarak görevler yüklendi. “Qhuaze” (1911-1914), “Diyane” (1920) gibi Türkçe-Çerkesce dergilerde yazıları yayımlandı. “Kafkas Tarihi” (1914), “Kadim Kafkasya ve Kafkas Bosforu (Bosfor Kimmerien) Hükümeti ve Abhazya” (1918), “Kadim Trakya’da Serake Nam-ı Diğer Çerkes” (1918), “Evrikalarım Yani Bulduklarım-Kafkas Tarihi II” (5 Kitap, 1915-1918) adlı eserleri yayınlanmıştır.
    Anadili Adıgece’den ve Türkçeden başka Almanca, Rusça ve Fransızca’yı da bilen Yusuf İzzet 15 Nisan 1922’de geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara’da genç yaşta öldü ve resmi bir törenle Hacıbayram Camii haziresine gömüldü. 1989 yılında Ankara'daki Devlet Şeref Mezarlığına nakledildi. Ölümünden sonra ailesi 1934 yılında "Met" soyadını aldı. 

    MET YUSUF İZZET PAŞA
    Oğuz Berk
    Uluslararası Kafkas Derneği Başkanı
    18 Ocak 2022 - Ankara
  • WhatsApp