Rauf Orbay : Türkiye Cumhuriyeti ilk başbakanı, "Hamidiye kahramanı", hain ilan edildi, Londra'da 10 yıl sürgün yaşadı.
Mehmet Akif Ersoy: Türkiye Cumhuriyeti İstiklal Marşı'nı yazdı, 1926-1936 arası çok sevdiği ülkesini terk edip Mısır'a yerleşti. Ölümünden bir kaç ay önce Türkiye'ye döndü. İstiklal Marşı yazarının cenazesine devlet erkanından kimse katılmadı. Hatta katılanlar Emniyete ifadeye bile çağrıldı.
Çerkes Ethem: 1919-1920 'de Kurtuluş Savaşının en ateşli günlerinde Yunan Ordusuna Anadolu'yu dar etti. TBMM'de milletin kurtarıcısı diye karşılandı, bir kaç ay sonra hain ilan edildi, 1948'de Ürdün'de bir ırmağın kenarında tek göz bir odada, bir dilim ekmeğe muhtaç öldü.
Kuşcubaşı Eşref Sencer: Teşkilatı Mahsusa'nın efsane ismi, hayatı Osmanlı'nın her karış toprağında savaşmakla geçen, Milli Mücadele'nin ilk cephanesini, çiftliğinde sakladığı silahlarla başlatan, bu efsane istihbaratcı Kuşcubaşı Eşref'te yıllarca hainlikle itham edilerek sürgün yaşadı.
Halit Karsıalan: 1. Dünya savaşı sırasında Kars, Ardahan,Erzurum'u Ruslardan alan, Kurtuluş Savaşında Yunan Tümenini başındaki generalle birlikte esir alan Halit Paşa, TBMM'de sorduğu bir yolsuzluk hesabından sonra, meclisin içinde herkesin gözü önünde vuruldu. Kim vurdu ya gitti.
Kazım Karabekir: “Mustafa Kemal Atatürk askeri görevinden ayrıldıktan sonra yerine Kazım Karabekir önerilmiş, Karabekir kendisine gelen bu teklifi Atatürk’e iletmiştir. Paşa da Karabekir’den görevi devralmasını istemiştir. Göreve başlayan Karabekir’e, İstanbul’dan Atatürk’ü tutuklaması yönünde telgraf gelmiştir. Karabekir telgrafı Atatürk’e göstererek “Sizin emrinizdeyim ”demiştir. Daha sonra da İstanbul’a telgrafla, “Ben İngiliz ağzıyla bir Türk askerini tutuklama şerefsizliğini gösteremem” cevabını vermiştir” Bu Kazım Karabekir Paşa ve Kurtuluş savaşının efsane komutanları Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar paşalar, tutuklanarak, idamla yargılandılar. Askeriyede Kazım Karabekir Paşa'nın adının anılması bile ölümünden 62 sene sonra mümkün oldu.
Sahi..Türkiye Cumhuriyetini hainler mi kurdu (!) Yoksa kuranlar tek tek hain mi ilan edildi.
Bu vatan evlatları, 100 yıl sonra bile layıkıyla anılmayacaklar mı?
TBMM, kuruluşunun 100. yılı yaklaşırken, gerçek bir tarih yazılmasını sağlayıp, geçmişiyle barışacak mı?
Yoksa 100. yılda da kuruluş ve kurtuluş yalanları ile milleti avutmaya devam mı edecek?
Oğuz Berk
Uluslararası Kafkas Derneği Gen. Başk.
5Kasım 2018 - Ankara