-- TBMM'de, "Münc-i Millet- Milletin Kurtarıcısı" diye ayakta alkışlanan bu adam,

-- 33 yaşında "son vatanın fedaisi" olarak, savaş meydanlarında 17 savaş yarası almış bu adam,

-- "40 katır altın, gümüş ve değerli eşyalarla bu ülkeyi sattı" denilen bu adam,

--- Kardeş kanı dökmemek için "Yunan cephesinden geçiş izni isteyen" bu adam,

Hain ilan edildi.

Cebinde sadece bir kase pekmeze, kuru ekmek banacak parayla oradan oraya savruldu.

..........

Ürdün'de bir ırmağın kenarında, tek göz bir odada, komşularının getirdiği bir dilim ekmeğe muhtaç, yapayalnız bir hayat yaşadı.

Affedildi.

"Candan önce, onur gelir" dedi,

" Bir çok hatalarım oldu ancak, asla vatan haini olmadım, herkesin beni hain bildiği vatanıma af yoluyla dönmem, ihaneti kabul etmek demektir, hakkımda gerçekleri anlatabileceğim bağımsız bir mahkeme kurulursa ancak o zaman dönerim" dedi.

..........

Bir gün uğruna her şeyini feda ettiği, vatanına dönmek hayaliyle, 21 Eylül 1949'da ruhunu teslim etti.

TBMM'nin sayın vekilleri...

Varlığınızı borçlu olduğunuz, "Milletin Kurtarıcısı" diye ayakta alkışladığınız bu adamın, mezarı bu topraklara gelmedikçe ruhu huzur bulmayacak, sizde değil 71 yıl sonra, 171 yıl sonrada olsa, TBMM üzerindeki bu lekeyi silemeyeceksiniz.

Gün vefa günü değil mi?

Vefatının 71. senesinde Çerkes Ethem Bey'i, rahmetle minnetle anıyoruz, Allah mekanını cennet eylesin.
Oğuz Berk
Uluslararası Kafkas Derneği Başkanı
17Eylül 2019-Ankara